4 MAYIS: O MELUN GÜN. Dersim halkından resmi olarak özür dilensin. Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listeleri, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın. Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF), yazı açıklama yaparak, 4 Mayıs Dersim 1937-1938 Tertelesi’nde hayatını kaybedenleri andı.Açıklamada “Kendilerine bir kefen ve mezar yeri nasip olmayan onbinlerce canımızı anma günüdür, Dersimlilerin kara günüdür” denilerek, şunlar ifade edildi:“Bildiğiniz üzere, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu 4 Mayıs’ta çıkardığı ” Tunceli vilayeti idaresi hakkına 2884 sayılı kanunun” neticesinde 1937-1938 yıllarında Dersim’de tedip ve tenkil harekâtı yapılmış, çoluk-çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum sivil katledilmiş, yine on binlercesi ailelerinden koparılarak Anadolu’nun değişik illerine sürgün edilmiştir. 25 Aralık 1935’de çıkarılan 2884 sayılı Tunceli Kanunu ve ardından başlatılan operasyon hazırlıklarının bir sonraki adımındaki 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu kararıyla, Dersim soykırım süreci fiilen başlatılmıştır. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kâmilen (bütünüyle) tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür.Malatya’dan ve Ankara’dan gönderilen kuvvetlerin cepheye vasıl olmaları ve cephedeki kuvvetlerin ufak tefek talimleri ve istirahatları ve bundan başka Diyarbakır’dan gelecek taburun tavzifi (görevleri) bütün bunlar düşünülerek bir hafta sonra yani 12 Mayıs’ta ileri harekete başlanabileceği anlaşılmaktadır.Not: Paraya acımaksızın içlerinden çok adam kazanıp kullanmaya çalışmak lazım.Bu karar sonrasında 1937-1938 yılları içinde iki yaz sezonu boyunca askeri operasyonlar yapıldı Dersim’e. Bu yalan perdesini yırtıp atmak Türkiye halklarının ortak çabasıyla ancak mümkündür.”Açıklamanın devamında devletin olanaklarını elinde bulunduran bugünkü siyasilerin ”İleri demokrasi” adına yapacağı en büyük iyilik Dersim dosyasını siyasi malzeme olarak tutmadan tarihimizin en önemli kara kutusu olan dosyasının açılmasını sağlaması gerektiği vurgulanarak, şunlar dile getirildi:“Dünya devletleri ve insanlık ailesi de Dersimlilerin bu çığlığına kulak vermelidir. Bu sebeple Dersimde devlet eliyle yaşatılan bu tertele, bugüne kadar yine yalan ve hileyle üstü örtbas edilmek istendi. Ülkeyi yönetenleri bir kez daha yaşanan bu derin acıyla yüzleşmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz.Sizde elinizde bulunan, Dersim tarihine ait olduğunu düşündüğünüz Fotoğraf ve Belgeleri; iletisim@dersimgazetesi.org adresine gönderebilirsiniz. Bu defa isyan etmiş olan mıntıkadaki halk toplanıp başka yere nakil olunacaktır ve bu toplanma ameliyesi de (çalışması) köylere baskın edilerek hem silah toplanacak, hem de bu suretle elde edilenler nakledilecektir. Şimdilik 2000 kişinin nakli tertibatı hükümetçe ele alınmıştır.Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe (yetinildikçe) isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Açıklamada “Dersim 37-38 resmi tarihin yazdığı ”birlik-beraberliğimizi nasıl kurduk” hikayesinin en kanlı sayfasıdır” denilerek, devletin Dersimlilerden, … Dersim Tertelesi nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti devleti evvela hiçbir günahı ve suçu olmadığı halde buna maruz kalan Dersimlilerden, sonra Türkiye toplumundan ve insanlık ailesinden resmi olarak özür dilemelidir. Dünyada pek çok örneği vardır; bu sebeple kurumsal olarak TBMM geçmişte yaptığı bu büyük hatayı bir kanunla düzeltmeli ve çıkarılacak bu yeni kanunla aşağıdaki taleplerimizi yerine getirmelidir: Arşivler açılsın Dersim ismi iade edilsin. Dersim37/38 sadece Dersimlilerin değil, ülkemizde ve dünyada yaşayan herkesin meseledir ve derdidir. 25 Aralık 1935’de çıkarılan 2884 sayılı Tunceli Kanunu ve ardından başlatılan… 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu kararıyla Dersim tertelesinin ilk adımı atılmış ve bir koca coğrafya o günden bu yana yetim ve öksüz bırakılmıştır. Dersim’de Doğanın talanına yol açacak projeler iptal edilsin!”PİRHA- Dünyanın dört bir yanından avukatlar ‘Adil yargılanma’ talebiyle ölüm orucuna devam eden Avukat Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için ortak...Bodrum Alevi Bektaşi Kültür Derneği-Cemevi Başkanı Cem Yalçın, Muharrem ayında gerçekleşen Matem Oruçlarını toplu halde değil, evde açma kar...HDP Eş Genel Başkanları Buldan ve Sancar, Giresun’daki sel felaketine ilişkin HES projelerine ve imar rantına dikkati çekerek, “...Dünya Sağlık Örgütü, 12 yaş ve üzerindeki çocukların koronavirüs salgını ile mücadeleye yardımcı olmak için yetişkinler gibi maske takması g...PİRHA- Giresun’da yaşanan sel felaketinde 4 yurttaş yaşamını yitirdi, 11’i ise kayıp. Dillerimize ve Kızılbaş Alevi inancımıza özgürlük tanınsın. Dersim 37-38 resmi tarihin yazdığı ”birlik-beraberliğimizi nasıl kurduk” hikayesinin en kanlı sayfasıdır. Bugün 4 Mayıs, bugün Dersim kıyım kararının verildiği gündür. Gerçek bir ”birlik ve beraberlik”, Dersim 37/38 acısı ile yüzleşmeden, bu yarayı onarmadan mümkün değildir. Tüm bu yaşananlardan dolayı biz Dersim halkı olarak 4 Mayıs’ları Dersim Tertele günü olarak anmaktayız” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:“1937-38 Dersim Tertelesi sıradan bir katliam değildir. Dersim Soykırımı’nın başlangıcı olarak kabul edilen 4 Mayıs 1937’de Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla 70 bin insanın katledildiği bir sürecin ilk adımları atıldı. Bugün 4 Mayıs. Ermenilere, Kürtlere ve Alevilere karşı işlenen tarihsel suçlar orta yerde duruyorken, ‘benim vatandaşım’ söyleminin hileli bir yalanın tekrarı olduğu riyasını bir kez daha tarihe iliştirmiştir.Dersimde toprağa kefensiz düşen on binlerce insanımızın acısını yüreklerimizde taşıyoruz. Ve şimdi bu sayfada unutulmayan, unutturulamayan acı, bütün zamanların baskılarına, yasaklarına galebe çalmış bir gerçek olarak kendisini bize hatırlatıyor. Bugün 4 Mayıs, bugün Dersim kıyım kararının verildiği gündür.25 Aralık 1935’de çıkarılan 2884 sayılı Tunceli Kanunu ve ardından başlatılan operasyon hazırlıklarının bir sonraki adımındaki 4 Mayıs 1937 Bakanlar Kurulu kararıyla, Dersim soykırım süreci fiilen başlatılmıştır.Son günlerde Tunceli’de vukua (meydana) gelen hadiselere dair raporlar 04.05.1937 tarihinde Atatürk ve Mareşal’in huzurları ile tetkik (inceleme) ve mütalaa edilerek (düşünülerek) aşağıdaki sonuca varılmıştır:1.Toplanan kuvvetlerle Nazimiye, Keçizeken (Aşağı Bor) Sin, Karaoğlan hattına kadar, şedit(sert) ve müessir (etkili) bir taarruz harekâtı ile varılacaktır.2.